DOLAR 35,9128 0.01%
EURO 37,3903 -0.03%
ALTIN 3.303,23-0,03
BITCOIN 35310960,61%
Mersin
11°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

UTKU  Toplumsal Dayanışma  ve Eğitim Derneğinden açıklama;Basınımızın Saygın Temsilcileri; Değerli Halkımız;
  • Özyar izlem gazeteleri
  • Gündem
  • UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneğinden açıklama;Basınımızın Saygın Temsilcileri; Değerli Halkımız;

UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneğinden açıklama;Basınımızın Saygın Temsilcileri; Değerli Halkımız;

ABONE OL
Aralık 17, 2024 14:09
UTKU  Toplumsal Dayanışma  ve Eğitim Derneğinden açıklama;Basınımızın Saygın Temsilcileri; Değerli Halkımız;
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Basınımızın Saygın Temsilcileri;
Değerli Halkımız;

Basın açıklamalarımızın 5.’sine hoş geldiniz.
Kırgızistan Türklüğü’nü uluslararası camiaya tanıtan büyük yazar Cengiz Aytmatov’un, düşünce ve yazın dünyasında yaygınlaşmasını sağladığı çok önemli bir kavram vardır; mankurt…
Geçmiş çağlarda bir kişinin nasıl mankurtlaştırılarak bilincinin ve istencinin teslim alındığını ve sonrasında o kişiye istenilen her şeyin nasıl yaptırılabilindiğini Aytmatov, “Gün Uzar Yüzyıl Olur” adlı başyapıtında çok güzel anlatır. Orada anlatılan, doğal olarak mankurtlaştırmanın en ilkel yöntemidir. Ve mankurtlaştırılan kişi, en yakınındakilere düşman kesilmektedir.
Bugün ise özelde Türk gençliğini genelde ise ulusumuzun yetişkin her bir bireyini ulusal ve toplumsal bilinç, duyarlılık ve sorumluluktan koparan; onu kendisine, içerisinde yaşadığı toplumuna, ulusuna zarar verir duruma düşüren ve bu duruma tutsak kılan her şey onu mankurtlaştırmaktadır!
Bugünün en etkin iki mankurtlaştırma yöntemi; uyuşturucu maddelere alıştırma ve “dini inanç” adı altında hurafelerin karanlığını egemen kılma çabasındaki laik cumhuriyet düşmanı oluşumlara bağımlı duruma getirmektir. Aynı anda iki yöntemin devreye sokulduğu örnekler de bilinmektedir, duyulmaktadır.
Bu uzun girişi neden yaptık?
Bildiğiniz üzere; 8 Aralık 2024 Pazar günü, kentimizde hiç yaşanmaması gereken bir olay yaşanmış ve Mersin’in, Türkiye’de yine kötü bir biçimde adı duyulmuştur. Akdeniz ilçesine bağlı Çankaya mahallemizin muhtarlığı önündeki Atatürk büstüne G.Ç. adlı bir kişi saldırıda bulunmuş ve büstü yere düşürmüştür.
Olayla ilgili olarak 12 Aralık 2024’de, yani 4 gün sonra Türkiye’nin önemli araştırmacı-gazetecilerinden Erdem Atay’ın, Veryansın TV adlı haber sitesinde, “Talimat Menzil’den! Atatürk büstüne saldıran o adamı tanıyın” başlıklı bir yazısı yayınlanmıştır. Bu yazıdaki bilgileri Erdem Atay, doğrudan Atatürk büstüne saldırıda bulunan kişinin ailesinden aldığını belirtmektedir. Burada özellikle “iddia” demedik; “bilgi” dedik çünkü söz konusu yazıda anlatılanlar, doğrudan aileden alındığı belirtildiği için iddia değil; bilgi niteliği taşımaktadır.
Erdem Atay’ın G.Ç.’nin ailesinden aldığı bilgilere dayandırdığı yazısında saldırgan G.Ç.’nin “dayı” olarak aile ortamında andığı kişinin uyuşturucu kullandığı, G.Ç.’yi de önce uyuşturucuya alıştırdığı, sonrasında Menzil cemaatine bağladığı, Adıyaman-Menzil’e götürdüğü ve G.Ç.’yi tümüyle kontrolü altına aldığı anlatılmaktadır.
Bizi ve okuyan her bilinçli yurttaşımızı dehşete düşüren Erdem Atay’ın bu yazısının cumhuriyet savcılarını harekete geçirmesi, Atatürk büstüne yapılan söz konusu saldırıyla ilgili soruşturmanın bu yazıda anlatılanlar doğrultusunda çok daha genişletimesi gerektiğine inanıyoruz!
Ve soruyoruz;
Söz konusu yazının yayınlandığı 12 Aralık’dan, bu basın açıklamasının yapıldığı bugüne kadar geçen 5 günlük sürede, ailenin verdiği bilgiler doğrultusunda G.Ç.’yi bir mankurt haline getiren “dayı”yla ve “dayı”nın içerisinde yer alan mekanizmayla ilgili herhangi bir cumhuriyet savcısı harekete geçmiş midir? Harekete geçilmediyse neden beklenilmektedir? Ve harekete geçmek için daha ne kadar beklenecektir?
Mahallemizde, çevremizde daha kaç “dayı” cirit atmaktadır? Bu dayılar daha kaç Türk gencini maddi ve manevi anlamda zehirleyip ailelerinin Atatürk sevgisiyle donattığı bireylerken mankurtlaştırarak Atatürk büstlerine saldıracak duruma düşüreceklerdir?
Yine bu olayla ilgili saldırganın ailesinin anlattıklarını merkeze aldığımızda; toplumumuzdaki dikkatli ve duyarlı bir çok yurttaşımızın Atatürk büstlerine, anıtlarına yapılan saldırılarda “akıl ve ruh sağlığı bozuk olan hatta tahrip edilerek bilinci ve istenci teslim alınan kişilerin özel olarak seçilip bu eylemlerin onlara yaptırıldığı” tezi haklılık kazanmış olmuyor mu?
Basın açıklamamıza burada son verirken siz değerli basınımızdan bu konunun özellikle üzerinde durulmasını, gündemde tutulmasını önemle istiyoruz ve saygılarımızı sunuyoruz.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.