0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul Sözleşmesi

Alper OKÇUOĞLU

Bugün gündemde uzun süre konuşulan İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği meselesi hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren ve 20 Mart 2021 tarihinde iptal edilen İstanbul Sözleşmesi amacı itibariyle kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi ve uluslararası hukuk sistemini etkin bir şekilde kullanılmasını önermekteydi.

Peki sözleşmeden çıkmak ne anlama gelmektedir?

İstanbul’da imzalanmasından dolayı İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” kadınlara karşı işlenen şiddet tanımının kapsamını diğer uluslararası anlaşmalarında üzerine çıkarılarak içerik olarak geliştirilmiştir. Buna örnek olarak CEDAW’da dahi yer almayan psikolojik ve ekonomik şiddetin tanınması toplumsal cinsiyet eşitliği için önemli bir yer tutmakta. Kadınlara karşı uygulanan şiddetin gelişmiş, güncel şartlara uygun şekilde hazırlanmış uluslararası niteliğe sahip maddeleri ile korunması ve güvence altına alınmasını, aynı zamanda her ülkenin içtihatlarına uygun şekilde düzenlemesini ve böylece hakların güvence altında tutulması beklenmekteydi.

Kadına yönelik şiddet oranlarında kötü bir tabloya sahip olan Türkiye’nin OECD ülkeleri sıralamasında da Avrupa’da yer alan ülkeler içinde en yüksek orana sahip ülke olduğumuz fark edilmektedir.