DOLAR 35,2495 0.03%
EURO 36,7873 -0.02%
ALTIN 2.964,42-0,12
BITCOIN 3302987-3,60%
Mersin
12°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Emeklilere 33 milyarı çok gören AKP, Çinli Trendyol’un 20-30 milyar TL lisans parasını kaldırıyor mu?
  • Özyar izlem gazeteleri
  • Genel
  • Emeklilere 33 milyarı çok gören AKP, Çinli Trendyol’un 20-30 milyar TL lisans parasını kaldırıyor mu?

Emeklilere 33 milyarı çok gören AKP, Çinli Trendyol’un 20-30 milyar TL lisans parasını kaldırıyor mu?

ABONE OL
Temmuz 29, 2024 15:21
Emeklilere 33 milyarı çok gören AKP, Çinli Trendyol’un 20-30 milyar TL lisans parasını kaldırıyor mu?
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Bugün algoritma oynamaları yaptığı raporlanan Trendyol, yarın da acaba platformda yer alan Türk tüccarları, Çinli tüccarlar ile değiştirir mi? Daha doğrusu pazaryerinde artık çoğunluk Türk malları yerine Çin mallarını görüyor olabilir miyiz?
e-Ticaret kanununa 2022’de eklenen düzenlemelerini anlattığım yazının başlığı “Ticaret Bakanlığını kutlamak gerek şeklindeydi.” Bu yazının konusu ise tam tersine, “Ticaret Bakanlığı’na esefle soruyorum; ne yapıyorsunuz? e-Ticarette tekelleştirmenin önünü mü açmaya çalışıyorsunuz?” olacak.

24 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu 24 yılın hepsindeki gözettiğim birkaç temel prensibimden birisi “Tekele hayır” oldu. Devamlı okuyucularım bilir; bunu en çok Türk Telekom konusunda konuştum ama aynı düzeyde Microsoft, Google ve tekele doğru giden her firma için yazdım ve söyledim. En son söylediklerimden birisi de 19 temmuzda meydana gelen dünya çapındaki büyük BT kesintisi ile ilgili olarak CrowdStrike isimli siber güvenlik yazılımı ile ilgiliydi.
Bu “tekelleşme” konusunu şimdi niye açtım?
Çünkü “2022 yılında, Pazaryerlerine yönelik olarak tekelleşmeyi engelleyici maddelerle düzeltilen e-Ticaret” kanunumuza, maalesef tam tersine ve bu sefer “tekelleşmeyi engellemeyi ortadan kaldıran düzenlemeler” getirilmeye çalışılıyor.
e-Ticaret kanununa 2022’de eklenen düzenlemelerini anlattığım yazının başlığı “Ticaret Bakanlığı’nı kutlamak gerek şeklindeydi”. Bu yazının konusu ise tam tersine, “Ticaret Bakanlığı’na esefle soruyorum; ne yapıyorsunuz? e-Ticareti tekelleştirmenin önünü mü açmaya çalışıyorsunuz?” olacak.
Hatırlatalım; 2022 düzenlemeleri konusunda bazı maddeler için CHP (İyi partinin ricası ile olduğu duyumlarımız var) Anayasa Mahkemesine iptal başvurusu yapmıştı. Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu reddetti ama şimdi iptal edilmeyen maddeler, yeni düzenleme ile bypass edilmeye çalışılıyor.

2022 düzenlemesinde, herhangi bir firmanın tekelleşmeye gitmesini engellemek için çok yüksek lisans ücreti tanımlandı. Ancak şimdi daha kanun uygulamaya geçmeden, bu yüksek lisans ücreti, yok e-ihracat yaptı, yok yatırım yaptı denilerek 4 kat düşürülüyor. Yani 2022’nin en önemli maddesi bertaraf ediliyor. 2022’deki düzenlemenin ruhu yok ediliyor.
Bu uzun bir yazı çünkü tüm hikayeyi anlatıyoruz. Ama hikayeyi biliyor ve sadece değişiklikleri okumak istiyorsanız, sondan bir önceki “e-Ticaret Kanununda Çinli Trendyol’a Kıyak mı?” başlığına bakın.
Şimdi neler yaşandığını detaylıca hatırlatalım;
2022 değişiklikleri pazaryerleri arasındaki rekabeti sağlamaya yönelikti.
2022 temmuzunda TBMM e-Ticaret kanununda önemli değişiklikler yaptı. Ticaret Bakanlığı’nın teklifi olan bu değişikliklerin temel amacı, e-Ticaretin AVM’leri olarak adlandırabileceğimiz “Pazaryeri” platformlarında bozulan dengenin, küçük platformlar lehine düzeltilmesi idi. Pazarda, Amazon, Trendyol, Gittigidiyor.com, HepsiBurada, N11 gibi büyük platform mevcuttu.

Forge of EmpiresEğer bir bilgisayarın varsa, bu şehir kurma oyununu mutlaka oynamalısın.
R
e-Ticaret kanunumuz 2014 yılında yayınlandı. Ondan sonraki yıllarda firmaların kendi web siteleri yanında, öncelikle trafiği ortak alandan yakalayabilecekleri, ama yanı sıra güvenlik, reklam, bilgisayar alanı, web sitesi yönetimi gibi önemli konularda hizmet alabilecekleri “Pazaryerleri”ni tercih etmeye başladıklarını gördük.
2018 yılına kadar Pazaryerleri platformları açısından dengeli bir ortam vardı. Rekabet Kurumu’nun 2021’de yayınladığı ön araştırma raporuna bakarsanız, yukarıda saydığımız 4 platform aşağı yukarı aynı pazar payına (yüzde 15-20’ler civarı) sahipti.
Ama yine Rekabet Kurumu raporuna göre, Alibaba.com’un Trendyol’dan ilk hisse alımı yaptığı 2018’den itibaren denge bozuldu. Öyle ki Ebay’in sahibi olduğu Gittigidiyor.com Türkiye’yi terketmek zorunda kaldı. N11.com geriledi. Geriye kalan firmalar Amazon, Hepsiburada ve Trendyol oldu.
Yine Rekabet Kurumu raporuna bakılırsa, pazardaki ilk 2 firmanın ağırlığı 2020 yılında pazarın yüzde 60’ı idi (Önceki yazımda rapordan parçalar var.) Sonrasında geçen 3-4 yılda bu dengenin daha fazla bozulduğu ve pazarda 2 firmanın payının daha fazla büyüdüğü söyleniyor. Ancak Rekabet Kurumu yeni bir rapor yayınlamadığı için bu durumu sadece pazardaki uzmanların ifadelerinden söylüyoruz.
Diğer yandan bu ilk 2 firma arasında da denge bulunmuyor. 2023 cirolarına bakarsak, Trendyol, HepsiBurada’nın 2-3 katı ciroya sahip.

Rekabet Kurumu’nda soruşturma yapan bölümün yöneticisinin transferi
Rekabet Kurumu sayfasında Trendyol ile ilgili çeşitli şikayetler var. Ayrıca Ticaret Bakanlığı’na yapılan şikayetler de bulunuyor. Mesela tesettür giyim satan bir firma, markasına ait Google reklam kelimesinin fiyatının yükseltildiği (yani e-Ticaret jargonuyla söylersek, firmaya Google reklamda para yaktırıldığı) şikayeti yapmıştı. Tabii ki tüccarlardan da çeşitli şikayetler vardı. Bazıları bize de ulaşmıştı. Bir başka şikayet de, TV’lardaki prime time reklamlarda başka firmaların reklamlarının alınmasının engellendiği şeklindeydi.
2021 yılında Rekabet Kurumu “Algoritmaya müdahele, çeşitli yöntemlerle fiyat kırmak, münhasırlık, hakim durumu kötüye kullanma” gibi nedenlerle Trendyol’a bir soruşturma açtı. Bahsettiğimiz Rekabet Kurumu raporu bu soruşturma çerçevesinde hazırlanmıştı. Ama soruşturma kararı verilmesi öncesinde, ön araştırma raporun hazırlandığı günlerde (nisan 2021’de yayınlandı), ilginçtir; Trendyol soruşturmayı yapan bölümün yöneticisini transfer ediverdi. Tepki yaratan bu haberi kamuoyuna ilk ben duyurdum.
Arkasından bu konuda diğer medya kuruluşlarında da eleştirel haberler çıktı. Olay TBMM’ye yansıdı. Kamu yöneticisinin soruşturduğu özel şirkete geçmesinin yaratabileceği etik sorunlar tartışıldı. Arkasından da Rekabet Kurumu yöneticilerinin soruşturdukları sektördeki firmaya geçişi için süre tanımlayan bir kanun değişikliği geldi (kamu yöneticileri için genel kural vardı ama üstüne Rekabet Kurumu için.)
Rekabet Kurumu cezası sembolik kaldı
Rakabet Kurumu’nun 2021’de açtığı soruşturmanın sonucunda 2023 yılında 61,3 milyon TL ceza verildi. Çünkü Trendyol’un e-pazaryerindeki hakim durumunu, rekabete aykırı olarak kullandığı ve algoritmaya müdahale ederek, pazaryerinde satış yapan üçüncü taraf satıcıların verilerini kullanarak kendi perakende faaliyetine haksız olarak avantaj sağladığı tespit edildi. Ama sadece algoritmaya müdahele şikayetine yönelik ceza verilirken, diğer 2 konuda ceza verilmedi, taahhüt alınmakla yetinildi.
Verilen ceza da şöyle oldu; Rekabet Kurumu cironun yüzde 10’una kadar olan ceza yetkisini binde 5 ceza ile kullandı. 2 kurul üyesi muhalefet şerhi yazdı.
Dolayısıyla 2 Rekabet Kurulu üyesi ve sektörden konuştuğumuz bazı uzmanlar, bu cezanın sembolik olduğunu düşünüyor. Cezanın 552,1 milyon olması gerektiğini belirten 2 kurul üyesinin 318.sayfadan başlayan karşı görüşünde Kurul’un ve ilgili dairenin yoğun gayret ve çabalarına karşın; “rekabet sorunlarının tam bertaraf edecek ve soruşturmayı sona erdirecek taahhüt alınamamıştır” deniliyor. 2 üyenin devam eden görüşlerinde Trendyol’un pazara ve rakiplerine zarar verdiği tespiti var;

2 üyenin bir tespiti de “ciddi ve telafi olunamayacak zararlar doğurma ihtimali” şeklinde. Aşağıda raporun bu bölümünü görüyorsunuz ;
Ayrıca raporda Trendyol’un algoritmalara müdahele ve kendini kayırmaya yönelik 2020 öncesine dair çok sayıda belge bulunduğu da not ediliyor. Google-Facebook kararları çerçevesinde yüzde 2-3 düzeyinde ceza başlangıç düzeyleri hatırlatılıyor ve 552.085.629,57 TL ceza olması gerektiği ve 61,3 milyon TL’nin sembolik kaldığı ve adil olmadığı kaydediliyor.
20-30 milyar TL lisans parası, kanunda değişiklikle silinmeye mi çalışılıyor?
Bir süre önce Yeni Şafak fiziksel gazetesinde ilginç bir manşet ve arka sayfada haberi yer aldı. Linkini veremiyoruz, çünkü daha sonra haber internetten kaldırıldı. Ama haberin ekran resmini almıştık.

Yeni Şafak’ın bu 30 milyar TL’lik hesabını, biz de sektördekilere sorduk. Yeni düzenlemeler geçmez ise, Trendyol’un 2023’te yapılacak olan ciroya bağlı olarak gelecek yıl 18-20 milyar TL civarı bir lisans ödemek zorunda kalacağını söylediler.
Niye bu kadar yüksek?
e-Ticaret kanununda 2022’de yapılan “Pazaryeri” değişikliğinin püf noktası buradaydı. Rekabeti yani pazarda dengeyi sağlamak için, firmaların belli ciroları aşmaması isteniyordu. Başka deyişle firmaları frenlemek için lisans ücreti katlanıyordu. Anlaşılan Trendyol bunu affettireceğini düşünüyormuş ki, frene basmamış.
Trendyol’un iş yapma sistemini gösterdiği için bir örnek vereyim; kanunda pazar yerleri için yapılan değişikliğin neden önemli olduğunu yazdığım 2022’deki yazı nedeniyle, Trendyol bana o tarihte 1 milyon TL gibi rekor bir tazminatla dava açtı. Ama yazıda bir hata olmadığı için dava ilk celsede düştü. İlginç olan şu; bu tür davalara zaten “Slapp Case” deniliyormuş. Yani yazarı susturmaya, korkutmaya yönelik davalar bunlar. Kazanamayacaklarını bile bile açıyorlar. Trendyol’un davranış tarzını ve konuya verdiği önemi, açtığı davanın rakamından anlayabilirsiniz.
Buna karşılık ne ilginçtir ki, daha önceleri e-ticaret konusu ile ilgilenmemiş bazı yandaş gazeteciler tarafından “muhalifler iyi diyorsa, kanun kötüdür” şeklindeki makalelere konu da oldum. O dönemde ortalıkta bir takım tuhaf söylentiler duyduk. Sanırım Fatih Altaylı bunu “ortamı kirlettiler” diyerek ifade etmiş.
Trendyol’un yaklaşımlarına dair bir başka ilginç olay da aşağıda;

e-Ticaret kanununun 2022 düzenlemeleri sırasında Trendyol “bu e-Ticaret kanunu yabancı sermayeyi kaçıracak” diyordu. Ama kanunun olmadığı dönemdeki yaşananlar nedeniyle, pazardan kaçan yabancı girişim eBay’in alt şirketi olan Gittigidiyor oldu.
Şimdi şöyle diyorlar; “Şirket Singapur’dan mı yönetilsin? Türk yöneticilerin devamı önemli.” Aynı fikirdeyim ama Türk yöneticiler yerini korusun, gelirleri yokolmasın derken, pazarı Çinli KOBİ’lere/satıcılara teslim etmeye mi hazırlanıyoruz? Yarın pazarda tekelleşme olursa hem tüketici, hem tüccarlar, hem kuryeler ve de ekonomi açısından ne olur? Dikkatlice düşünmek lazım.
e-Ticaret kanununda Çinli Trendyol’a kıyak mı?
Gelelim neyin değiştirilmeye çalışıldığına; e-Ticaret kanununda Trendyol’un lisans ödemesini hafifletecek birtakım düzenlemeler yapıyorlar;
1. Lisans parasını düşürmek için, platformlarda yapılan e-İhracat rakamının 2024 için 4 katını indirip öyle hesap yapılacakmış (2025’te 3 kat ve 2026’da 2 kat, o zamana kadar ülkede başka e-Ticaret sitesi kalır mı acaba?)
1. Yapılan yatırımların da yine 2024 için 4 kat (2025 için 3 ve 2026 için 2 katını) cirodan düşerek lisans ücreti tanımlanacakmış.
Anlayacağınız, pek çok kişinin söylediği gibi, adrese teslim bir kanun değişikliği oluyor gibi gözüküyor. Konuya yakın bir uzmana göre, hesap yapılırsa (takriben) Trendyol’un ödeyeceği lisans ücreti bu indirimler sayesinde 18-20 milyar TL’den, 400 milyon TL gibi bir yerlere düşebilirmiş.
Peki ama ihracat ve yatırım rakamları nasıl denetlenecek? Mesela ihracat diye dropshipping yapılırsa (malum Amazon TEMU’yu görünce hemen soyundu bu işe), ülkenin zararı ne düzeyde olacak?
Ya da diğer şekilde soralım; ülkemizdeki yerel ticareti desteklemek ve korumak, hakkaniyetli ve rekabeti koruyan bir pazar yaratmak istenmiyor mu?
Bu soruyu Karar Gazetesinden İbrahim Kahveci de sormuş;

e-Ticarette Tekelleşmeye Hayır
Yazının başında her türlü tekelleşmeye karşı olduğumu söyledim. Ama olay bu kadar da değil. Trendyol, Alibaba.com’a ait bir firma. Ülkemiz, 2017’den 2021’e kadar —ihracat yapılsın denilerek— Alibaba’ya üye olan KOBİ’lerin aidatlarını ödedi (en son 2021’de firma başına devlet teşviği 9 bin 590 TL idi, sonra şekil değişti). Ama bu ödenen aidatlar karşılığında ne aldık ya da ihracat oldu mu, olduysa ne kadar oldu bilemiyoruz bile.
Aynı Alibaba.com 2018’de aldığı ilk hisseden sonra, Trendyol’u decacorn haline getiren ikinci hisse alımı ile şirketin yüzde 86,5’una sahip oldu. Şimdi bu yeni düzenleme öncesi sorumuz şu: Hem B2B ve hem de B2C pazarını Alibaba.com’a teslim etmek mi istiyoruz?
Bugün algoritma oynamaları yaptığı raporlanan Trendyol, yarın da acaba platformda yer alan Türk tüccarları, Çinli tüccarlar ile değiştirir mi? Daha doğrusu pazaryerinde artık çoğunluk Türk malları yerine Çin mallarını görüyor olabilir miyiz? İhracat yapalım derken aslında ithalata yeniliyor olabilir miyiz? Dünya (ve özellikle ABD-Çin) büyük bir ticaret savaşı içindeyken, bunun olmayacağını düşünmek naiflik değil midir?
Bütün bunların sonucunda, hem tüketicilerin daha uygun fiyatlı ve çeşitlilik içeren ürünleri bulması açısından hem yerli tüccarların korunması hem de e-Ticaretin çeşitliliği için ve unutmadan ekleyelim kuryelerin gelirleri ve güvenliği açısından e-Ticaretin düzgün yönetilmesi lazım. Özetle ekonomimizin önemli bir bileşeni artık e-Ticaret. Rekabet Kurumu’nu da Ticaret Bakanlığı’nı da, TBMM’yi de e-Ticaret’imizi korumaya davet ediyoruz.
Füsun Nebil kimdir?
Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy’de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul’da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).
Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.
1997 Türkiye’nin ilk ISP’lerinden Alnet’in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com’un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.
1998 – 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016’dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.
Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye’den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).
2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.
2011 – 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.
Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde “Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı” vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.
2014 yılından beri T24’te yazıyor.
Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında “Bitcoin ve Kripto Paralar” isimli ilk kitabı yayınlandı.
Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.