LAİKLİK İLKESİNİN ANAYASAYA GİRİŞİ YILDÖNÜMÜ BASIN AÇIKLAMASI
1924 Anayasasında, 5 şubat 1937’de yapılan değişiklikle laiklik ilkesi anayasamızda ilk defa yer almıştır. Ardından 1961 Anayasası’nda ve son olarak 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde laiklik ilkesi Cumhuriyetimizin değişmez nitelikleri arasında yer almıştır.
Laiklik sadece kelime anlamında olduğu gibi din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir. Laiklik din ve vicdan özgürlüğünün, aynı toplumda özgürce yaşamanın, hukuk güvenliğinin teminatıdır. Laiklik cumhuriyetin teminattıdır.
Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma hedefindeki en önemli ilkelerden biri olan ve Anayasamızın ilk dört maddesi ile değiştirilmesi teklif dahi edilmemesi gereken laiklik ilkesi son 23 yıldır mevcut iktidar tarafından her fırsatta tartışmaya açılmaktadır. İktidarın Milli Eğitim Bakanı, laiklik karşıtı odakların sözcülüğünü üstlenmiş, tarikat ve cemaatlerle yaptıkları protokoller hakkında, bu yapıların STK olduğunu ve bu yapılarla protokol yapmaya devam edeceklerini meclis kürsüsünden savunmuştur.
Bunların yanında okullara ‘’manevi danışman’’ adıyla din görevlileri görevlendirerek laik çağdaş eğitim faaliyetlerinin bir bölümü Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev alanından çıkarılarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev alanına sokulma gayesindedir. Böylelikle ülkemizde çağdaş, laik eğitim sistemini sonlandırma hamlesi birinci ağızdan duyurulmuştur. Mevcut iktidar eğitim konusunda açıkça belirttiği laiklik karşıtı söylem ve eylemlerini , sağlıktan , silahlı kuvvetlere, yargıdan emniyete kadar her alanda tartışmaya açma gayesindedir.
Laiklik ilkesinden uzaklaşıldığında bunun en ağır bedelini devletimizin ve vatandaşlarımızın ödediğini mevcut iktidar ve ortakları hala idrak edememişleridr. Kadrolarının liyakate göre değil, doğrudan siyasi otorite tarafından dini bir gruba yakınlıkları gerekçe gösterilen gruplara teslim edilmiş olmasının bunun en açık ispatıdır. 15 Temmuz darbe girişimden ders çıkarmayan iktidar ve ortakları laik cumhuriyet rejimine karşı gruplarla birlikte yol yürümekten vazgeçmemektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi bu ve bunun gibi her türlü çabanın karşısındadır. Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyeti kuran parti misyonuyla da cumhuriyet kazanımlarına, cumhuriyet temel ilkelerine en çok da laiklik ilkesine sahip çıkmış ve çıkacaktır. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet’i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi.” derken CHP’ye de rejimin korunmasında görev vermiş, sorumluluk da yüklemiştir. Partimiz tüm organları ile bu vasiyete sahip çıkmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne laiklik ilkesini ne de diğer ilkeleri tartışmaya dahi açtırmamak için var gücüyle mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.
CHP Mersin İl Başkanı
KORAL ÖMÜR
News
